OTRA Psikoloji

Arzunun Gölgesi, Yasa’nın Sesi

“Yapma” denilen bir şeyin cazibesi neden bu kadar büyüktür?
Neden bazen en çok dokunmamamız söylenen şeye yöneliriz?
Yasaklar bizi gerçekten kısıtladığı için mi, yoksa arzularımıza anlam kattığı için mi var?

Bu soruların cevabını psikanaliz şöyle verir:
Haz, her zaman özgürlükten değil; sınırdan doğar.

 

💭 Freud Ne Derdi?

Freud’a göre bastırılan şey, bilinçdışına itilmez; yoğunlaşır, güçlenir.
Yani bir şeyi “yasakladığımızda”, onu ortadan kaldırmayız — sadece onu daha çok düşünür hale geliriz.

Bu yüzden yasak, bastırılan arzuyu parlatır.
Gözümüzle görmeyiz ama içimizde kıvıl kıvıl hissettiğimiz bir çekim alanı yaratır.

 

🌀 Lacan Ne Der?

Lacan’a göre insanın arzusu, Öteki’nin arzusudur.
Yani biz, aslında gerçekten “neyi” istediğimizi değil, kimin istemeyeceğini düşündüğümüz şeyi isteriz.

Bu yüzden yasak, sadece kısıtlama değildir;
Arzuyu şekillendiren şeydir.

Bir şey yasaklandığında, o artık sadece bir şey değil;
“Yasak olan şey” haline gelir — bu da onu daha çekici kılar.
Çünkü insan ruhu, tam olarak sahip olamayacağını arzulamaya meyillidir.

 

🔥 Neden Yasaklar Bizi Heyecanlandırır?

  • Çünkü yasak, bizi çocukluğumuza götürür: Merak eder, sınırları zorlarız.
  • Çünkü yasak, bir otoriteye başkaldırma fırsatı sunar.
  • Ve çünkü yasak, arzuyu sonsuz kılar: Ona ulaşmak zordur, ama hayal etmek serbesttir.

 

📌 Peki Ne Yapmalı?

Yasak olanla yüzleşmekten korkmak yerine, şu soruyu sormak gerekir:

"Ben gerçekten neyi istiyorum, yoksa sadece yasak olduğu için mi istiyorum?"

Çünkü bazen, istediğimiz şeyin kendisi değil;

ona ulaşmamızı engelleyen duygudur asıl bağlandığımız.

Haz her zaman “almakla” ilgili değildir.
Bazen almamayı seçmek, en derin özgürlük olur.


👉 Şimdi Randevu Alın
https://www.otrapsikoloji.com/iletisim

Hemen seansa başla!