Aldatma veya sadakatsizlik, evli ya da duygusal veya cinsel bir ilişki içerisindeki taraflardan birinin bir başka kişi ile ilişkiye girmesi olarak tanımlanabilir. Bir ötekiyle olan bu ilişkilenme duygusal ya da cinsel olabilir. Aldatmanın tanımı kültürden kültüre veya çiftler arasındaki anlaşmalara göre farklılık gösterebilir. Aldatılmak, kişilerde sadece duygusal bir yıkım değil, aynı zamanda psikolojik olarak travmatik etkiler de yaratabilir. Yapılan araştırmalar, aldatılmanın ardından bireylerin şok, inkâr, öfke, depresyon ve kaygı gibi yoğun duygular yaşadığını göstermektedir. Özellikle kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, aldatılmayı kişisel bir yetersizlik olarak algılayarak çok daha derin bir duygusal yara alabilirler. Bu kişilerde "Ben yetmedim mi?" ya da "Benden ne eksiği vardı?" gibi düşünceler, özgüven düşüklüğü ve benlik algısında bozulmalara yol açabilir. Ayrıca, aldatılan bireylerin daha sonra kurduğu romantik ilişkilerde güven sorunları yaşama ihtimalleri artar; bu da ilişkilerde bağ kurmayı zorlaştırabilir. Bazı bireylerde bu tür yaşantılar, travma sonrası stres bozukluğu benzeri belirtilerle bile sonuçlanabilmektedir.
Aldatılan Bireylerden Vaka Öyküleri
Aldatılan kişilerin yaşadığı deneyimleri ve duygusal süreçleri anlamak adına, aldatma eyleminin aldatan kişiler tarafından nasıl algılandığını bilmek önemlidir. Bu bağlamda, aldatma davranışının ardındaki düşünsel ve duygusal süreçleri anlamaya yönelik olarak yapılan vaka analizlerini incelemek, durumu daha sağlıklı biçimde anlamlandırmak ve iyileşme sürecine katkı sağlayacak çözümler geliştirmek açısından faydalı olabilir.
Lucy
“Eşimle yıllardır evliyiz ve cinsel hayatımız genelde iyiydi. Yıllar içinde bazı şeyleri denemek normaldi ama aşırıya kaçmazdık.
Geçen yıl eşim bir bilgisayar aldı ve başından kalkmaz oldu. Başta buna çok takılmadım çünkü yeni şeyler öğrenmesi iyi olur diye düşündüm. Ayrıca oğlumuz büyüdüğünde, ödevlerine yardım etmesi için bilgisayarı kullanır diye düşündüm. Ama zamanla, eşimle evliymişim gibi hissetmemeye başladım. Çünkü neredeyse bütün vaktini bilgisayar başında geçiriyordu.
Bir gece uyanıp salona indiğimde onu bilgisayarda açık saçık videolar izlerken buldum. Sadece eğlence amaçlı olduğunu söyledi. Ama son zamanlarda cinsellik konusunda çok farklı şeyler denemek istemesi dikkatimi çekmişti; özellikle beni yatağa bağlamak gibi istekleri…
Durum kontrolden çıkmaya başlamıştı ve bilgisayardan etkilendiği belliydi. Ben de eşim işe gidince, bilgisayarda neler yaptığını öğrenmek istedim. Neyse ki ekranın yanında bir defter vardı; içinde notları ve şifresi yazıyordu. Girdim ve “mailinizi kontrol edin” uyarısı geldi. İşte kabusum o anda başladı.
Daha önce adını bile duymadığım bir kadından gelen iğrenç e-postalar buldum. Aralarındaki cinselliği anlatıyor, bir sonraki buluşmalarını iple çektiğini yazıyordu. Her zamanki motelde yeni şeyler deneyeceklermiş. Kadın sadomazoşistmiş.
Donup kaldım! Bu nasıl olabilirdi? Ne zaman, nerede tanışmışlardı? Meğer ben her şeye inanmışım. Bilgisayarla değil, gerçekten başka biriyle ilişki yaşıyormuş.
Onunla yüzleşince, internetteki bir sohbet odasında tanıştıklarını ve olayların bu noktaya geldiğini itiraf etti. Ben de kendimi bir anda avukatın ofisinde buldum…”
Sofia
“Son zamanlarda eşim hafta sonları sabah erkenden spor salonuna gitmeye başladı. İş çıkışında gitmektense sabahları gitmeyi tercih ediyordu. Genelde spor sonrası eve dönerken taze simit alır, birlikte keyifli bir kahvaltı yapardık.
Bir süre sonra spor salonuna giderken evlilik yüzüğünü takmamaya başladı. Ağırlık kaldırırken rahatsız ettiğini söyledi. Ben de spor yaparken takı takmadığım için bunu normal karşıladım.
Ama dikkatimi çeken bir şey oldu: Artık işten eve döndüğünde de yüzüğü takmıyordu. Sorduğumda, araba kullanırken eli kaşındığı için yüzüğü çıkardığını ve küllüğe koyduğunu söyledi. Ama bu, artık dikkat etmemeye başladığının bir işaretiydi.
Davranışları şüpheli gelmeye başlayınca sonunda gerçeği öğrendim: Meğer iş yerinden biriyle görüşüyormuş ve o kadın da aynı spor salonuna gidiyormuş. İşten sonra kadını sık sık arabayla evine bırakıyormuş. Kadına evli olduğunu hiç söylememiş, bu yüzden de yüzüğünü hep çıkarıyormuş ki evli olduğunu anlamasın.”
Andrew
“Eşimle 15 yıldır evliydik ve cinsel hayatımız hep sağlıklıydı. Hâlâ haftada üç kez birlikte olabiliyorduk. Ama son altı ayda her şey hızla değişti.
Her şey işten çıkarılmamla başladı. Maddi durumumuz kötüleşti, üst üste faturalar gelmeye başladı ve kendi alanımda iş bulmak çok zordu.
Eşim, ben iş bulana kadar yarı zamanlı bir işe girdi. Açıkçası bu durum özgüvenimi çok sarstı. Bir anda eşimin beni maddi olarak desteklemesi hoşuma gitmiyordu ama elimden geleni yapmama rağmen iş bulamıyordum.
İlk başlarda cinsel hayatımızın kötüleşmesinde benim de payım vardı. Kendimi artık evin erkeği gibi hissetmiyordum. Sürekli stres altındaydım ve bu da etkiliyordu.
Ama sonra iş tersine döndü. Bu sefer de eşim hep bahaneler bulmaya başladı. Erken kalkması gerektiğini söyleyip benden önce yatıyor ya da işten geldiğinde çok yorgun olduğunu söylüyordu. Yatakta yakınlaştığımda ise, "Bu kadar çabayı iş ararken harcasaydın şimdi zengin olmuştuk" gibi şeyler söylüyordu.
Aylar böyle geçtikten sonra bir gün onu karşıma alıp gerçekten ne olduğunu sordum. “Aylardır işsizim diye 15 yıllık evlilik bitmemeli,” dedim.
Ağlamaya başladı ve sonunda gerçeği söyledi: İş yerinde bir adamla tanışmış ve ona aşık olmuştu. Böyle bir şey aramadığını ama kendiliğinden geliştiğini söyledi. Sonra da boşanmak istediğini söyledi.”
Vicky
“Eskiden sıradan ama güzel bir hayatım vardı. Üniversiteden mezun olur olmaz evlendim, iki çocuğumuz, bir köpeğimiz ve düzgün bir mahallede rahat bir evimiz vardı.
Eşimin maaşına katkı sağlamak için evden küçük bir iş kurdum. İpek çiçek aranjmanları tasarlıyor ve satıyordum. Hayatımızda çok büyük bir şey yoktu ama mutluyduk.
Sonra bir gün garip bir şey oldu. Eşim işe gider gitmez telefon çaldı. Açtım ama karşıdan ses gelmedi. Yanlış numara olduğunu düşündüm. Ama bu birkaç kez daha oldu. Sonunda bir gencin şaka yaptığını varsaydım.
Akşam eşime söyledim, o da muhtemelen kötü bir şaka olduğunu düşündü. Ama ertesi sabah yine başladı. Telefonu fişten çekemiyordum çünkü çocukların okulundan ya da müşterilerimden arayanlar olabilirdi. Aramalar sadece ben evde yalnızken geliyordu, akşamları hiç olmuyordu.
Bu durum beni iyice tedirgin etmeye başladı. Telefon her çaldığında irkiliyordum. Ya tehlikeli biri beni takip ediyorsa? Sonunda telefon şirketinden arayan numarayı gösteren bir cihaz aldım ve bağladım.
O akşam eşime cihazı taktığımı söyledim. Birden ağlamaya başladı ve her şeyin kendi suçu olduğunu, beni bu hale getirdiği için çok üzgün olduğunu söyledi.
Ne dediğini anlamamıştım. Ama konuşmaya devam etti. Meğer o dönem ders verdiği üniversitede yeni bir kız öğrenci varmış. Derslerinde başarısız olduğu için ona özel ders vermeyi teklif etmiş. Ama sonra aralarında planladığından fazlası olmuş. Bu kız da şimdi takıntılı bir şekilde bana musallat olmuş, evliliğimizi bozmak istiyormuş.”
Aldatmanın psikolojik etkileri, sadece bireyin duygusal dünyasında değil, aynı zamanda yaşam kalitesi, özgüven ve gelecekteki ilişkilerinde de derin izler bırakır. Vaka öykülerinde görüldüğü gibi aldatılan kişilerde yoğun travma, güven sarsılması, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlar yaygın olarak yaşanmakta; bu durum bazen travma sonrası stres bozukluğuna benzer belirtilerle kendini gösterebilmektedir. Aldatma deneyimi, bireylerin kendini yetersiz hissetmesine ve benlik saygısının zedelenmesine neden olarak, sonraki ilişkilerde bağlanma ve güven kurma süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, aldatmanın ardından yaşanan karmaşık duygusal ve psikolojik süreçlerin profesyonel destekle ele alınması büyük önem taşır. Psikoterapi, bireylerin bu travmatik deneyimi işleyip iyileşmelerine yardımcı olurken, duygusal yeniden yapılanma ve sağlıklı ilişki kurma becerilerinin gelişmesini destekler. Aldatmanın yol açtığı psikolojik yaraların iyileşmesi, ancak zaman ve uzman rehberliği ile mümkün olabilir; bu yüzden aldatılan kişilerin psikolojik destek almaları, hem kendi ruh sağlıkları hem de gelecekteki ilişkilerinin sağlığı açısından kritik bir adımdır.
👉 Şimdi Randevu Alın
https://www.otrapsikoloji.com/iletisim