OTRA Psikoloji

İç konuşma bireyin kendisiyle zihinsel olarak yaptığı konuşmadır. Günlük hayatımızın bir parçası olan bu durumun psikolojik bir perspektiften ele alınması insanın kendini anlamlandırma sürecine katkı sağlayacağını düşündüğümüzden bu yazımızda ele almayı istedik. Bunu daha da açacak olursak iç konuşma, açık bir şekilde sessiz bir söyleyiş olmaksızın dilin öznel olarak deneyimlenmesidir. Zihinde sessizce kelimelerin üretilmesini içerir ve sıklıkla sözel düşünme veya içsel monolog olarak tanımlanır.

İç konuşmanın yokluğu patolojik anlamda görülebileceği bazı hastalıklar içinde şunlar vardır:


Broca Afazisi (konuşma üretimindeki  bozukluk) geçiren bazı bireyler iç konuşmalarının da bozulduğunu rapor etmişlerdir.

Şizoid kişilik bozukluğu ve Otizm spektrum bozukluğundaki kişilerde, kendiliğini dili kullanarak yapılandırmada  zorlanması neticesinde iç konuşma oluşumunda problemler çıkabilir.

İç konuşmanın yokluğu veya hasarlı bir şekilde var olması her ne kadar patolojide bir yeri olsa da popülasyonun küçük bir kısmında bu etmenlerden bağımsız olarak da bulunabilir.

Patolojinin dışında da iç konuşmadan bahsetmek, psikolojinin farklı pesperktiflerinde anlamlandırmak, olguyu daha hümanist bir şekilde ele almamızı sağlar.

Davranışçı Yaklaşımla İç Konuşma

Bu yaklaşıma göre iç konuşma zihinsel bir süreçten çok gözlemlenebilir davranışların içselleştirilmiş bir biçimi olarak ele alınır. Klasik anlamda bilinçli düşünceler ve içsel deneyimler iç konuşmayı oluşturmaz. Öğrenilmiş ve zamanla sessizleşmiş davranışlar iç konuşmayı oluşturur.

Fenomenolojik Yaklaşımla İç Konuşma

Kişinin öznel deneyiminin dilsel formudur lâkin her düşünce içsel bir konuşma değildir. Hurlburt’un tanımlayıcı deneyim örneklemesine göre her insanın iç konuşma sıklığı ve tarzının farklı olduğu bilimsel bir zeminde gözlemlenebilir. Hatta bazı bireylerde görüntüsel düşünce baskınken bazı bireylerde sözcükleştirme öbekleri daha yaygındır.

Psikodinamik Yaklaşım

İç konuşma bilinçdışı süreçlerin temsilidir; süperego eleştirileri ya da ego savunmalarının dilsel ifadesi iç konuşmada yerini alır. Örneğin bir kişi kendine sürekli yeterli olmadığını söylüyorsa bu aslında süperegonun egoya uyguladığı baskıyı temsil edebilir Bu tür ifadeler çocuklukta içselleştirilmiş ebeveyn seslerinin veya cezalandırıcı otoritelerin zihinsel yankısı olarak görülebilir.

Bireyin öznelliğinde iç konuşma doğası gereği çok çeşitli olabilir. Bazen insanın içindeki ses dürtüselliğini yansıtarak bireyin yapmak istemediği ve kaçındığı eylemleri dikte edebilir. İçinden çıkılmaz gibi görünen bu durum psikoterapi aracılığıyla kolaylıkla çözümlenebilir, iç konuşmasıyla problemler yaşayan bireyler için bir uzmana danışmak en yararlı adımlardan biri olacaktır.

👉 Şimdi Randevu Alın

https://www.otrapsikoloji.com/iletisim

Hemen seansa başla!