Bazen hiçbir şey söylemeyiz ama içimizde bir şey bağırır.
Gülümseriz, ama gözlerimizde sessiz bir haykırış vardır.
Sustukça büyüyen, dile gelmeyen, ama içimizde şekil değiştiren duygular…
İşte bu yazı, o sessiz taraflara kulak verme davetidir.
🔇 Sessizlik Her Zaman Sakinlik Değildir
Sessizlik bazen huzurdur, bazen de bastırılmış bir isyan.
Çoğu zaman “bir şeyim yok” dediğimizde, aslında birçok şey vardır. Ama kelimelere dökmek zor gelir.
Çünkü:
•    Ya birine anlatamayız,
•    Ya kendimize bile itiraf edemeyiz,
•    Ya da duymaktan korkarız.
Freud’un dediği gibi: "İfade edilmeyen duygular asla ölmez; sadece diri diri gömülürler ve daha sonra daha çirkin şekillerde ortaya çıkarlar."
🧱 Neden Konuşmuyoruz?
İçimizdeki bazı duygular, bilinç dışının loş odalarında saklanır. Konuşmamayı seçmeyiz, konuşamamayı öğreniriz.
Bunun birçok nedeni olabilir:
•    Utanç: Bazı duygularımız "ayıp" olarak kodlanmıştır. Özlem, öfke, kırgınlık…
•    İnkar: Olanı kabul edersek, değişmek zorunda kalırız. Bu da risklidir.
•    Başkalarını koruma arzusu: "Anlatırsam üzülürler" diye susarız.
•    Alışkanlık: Çocukluktan itibaren duygularımızı bastırmak öğretilmiş olabilir.
Ve böylece, bir noktadan sonra artık biz bile içimizde ne olduğunu bilmiyoruzdur.
🎭 Konuşmayan Taraflarımız Nasıl Konuşur?
Duygular ifade edilmediğinde başka yollarla konuşur.
Psikolojide bu, “dolaylı dışavurum” olarak bilinir. Örneğin:
•    Hiçbir fiziksel neden yokken bedenin sürekli hasta olması
•    Patlayan öfke krizleri
•    Uykusuzluk ya da sürekli uyuma isteği
•    İlişkilerde tekrar eden döngüler
•    İç sıkıntısı, huzursuzluk, sabırsızlık
Aslında bütün bunlar, bilinç dışının “Beni fark et!” çağrılarıdır.
🌒 İçimizdeki Sessizliğe Nasıl Alan Açarız?
1.    Kendinle sessiz ama dürüst kal:
Herkesin sustuğu anda, sen kendi içine kulak ver.
“Neden böyle hissediyorum?” sorusu, iyileşmenin ilk adımıdır.
2.    Yargılamadan bakmayı öğren:
İçindeki öfke seni kötü yapmaz. Kırgınlık, zayıflık değildir.
Onlara yer açmak, onları dönüştürmenin ilk yoludur.
3.    Yaz, çiz, düşle:
Kelimeler dilde çıkmıyorsa, kalemle dökülsün.
Günlük tutmak, bilinç dışının kendini ifade etmesine izin verir.
4.    Psikolojik destek al:
Terapide bazen bir kelime, içimizde yıllardır susan bir parçayı dile getirir.
O an, içsel sessizlik çözülmeye başlar.
🔁 Sessizlikten Sese: Bir İçsel Dönüşüm
Konuşmayan taraflarımız, düşmanımız değil.
Onlar sadece dinlenmek isteyen çocuklarımız.
Sakladığımız her parçamız, görünmek istiyor.
Ve görünmek, iyileşmenin ilk adımıdır.
✨ Son Söz
İçimizdeki sessizlik, bizi ele geçirmeden önce onunla tanışmak gerek.
Belki anlatamadıklarımız çoktur. Ama anlatmaya çalışmak bile, kendimize verdiğimiz değerin sessiz bir kanıtıdır.
Şimdi bir düşün: İçinde uzun süredir konuşmayan hangi taraf var?
Ve ona en son ne zaman gerçekten kulak verdin?
👉 Şimdi Randevu Alın
https://www.otrapsikoloji.com/iletisim
