Hayatınızdaki kişiyi sevdiğinizi söylüyorsunuz ama aldatmaktan vazgeçemiyorsunuz… Kendinizi neden tekrar tekrar bu döngünün içinde buluyor olabilirsiniz? Neden aldattığınız konusunda psikolojiniz size ne söylüyor?
Aldatma Nedir?
Aldatma; romantik bir ilişki içinde olunan kişiye karşı, duygusal ya da cinsel olarak gizli bir üçüncü kişiye yönelmeyi ifade eder. Bu yönelim;
- * Cinsel aldatma (fiziksel temas),
- * Duygusal aldatma (gizli duygusal bağlar),
- * Dijital aldatma (gizli mesajlaşmalar, flört uygulamaları),
- * Mikro aldatma (gizli bakışlar, sosyal medyada gizli flörtleşmeler) gibi farklı biçimlerde olabilir.
“Sürekli aldatma” ise genellikle dürtüsel, kontrolsüz ve tekrarlayıcı bir davranış örüntüsüdür.
Psikodinamik Yaklaşım
Dinamik açıdan ele alındığında aldatma, bireyin geçmiş deneyimlerinin, bastırılmış dürtülerinin ve bilinçdışı çatışmalarının bir yansımasıdır.
- * İçsel çatışmalar: Aldatma davranışı, süperego (ahlaki yapı) ile id (dürtüsel yapı) arasında yaşanan çatışmanın sonucudur. Birey, cinsellik ya da duygusal yakınlık gibi alanlarda bastırılmış arzularla hareket edebilir; bu da bilinçdışı bir şekilde sadakatsiz davranışlarla dışavurulabilir.
- * Aktarım ve Tekrarlama Zorlantısı: Çocuklukta yaşanan sevgi, terk edilme, değersizlik ya da ihmal deneyimleri, bireyin yetişkinlikte bu senaryoları tekrar etmesine neden olabilir.
Lacancı Yaklaşım
Öznenin arzusunun yapısına ve sorumluluk alma bilincine yönelik bu ekolde aldatma, bölünmüş doğasında incelenir.
- * Bölünmüş Özne: Lacan özneyi daima bölünmüş ve tam olmayan bir varlık olarak tanımlar. Bu bölünmüşlük hissi yüzünden eksiklik hisseden özne dışarıda bu bütünlük arayışını aldatma yoluyla gerçekleştiriyor olabilir. Yani kısaca arzunun devinimi için yeni bir alanın yaratılma çabasıdır.
Aldatmanın kökenlerini anlamak, davranışı haklı çıkarmak anlamına gelmez. İster psikanalitik ister toplumsal çerçevede ele alınsın, aldatma; güveni sarsan, ilişkilere onarılması güç yaralar bırakan bir eylemdir. Geçmiş travmalar, arzular ya da eksiklikler bu davranışın dinamiklerini açıklasa da, duygusal sorumluluk ve etik sınırlar göz ardı edilmemelidir. Sadakat, sadece bir partnerle yapılan bir sözleşme değil, aynı zamanda kişinin kendi benliğiyle kurduğu tutarlılığın da göstergesidir. Anlamak iyileştirir; ama iyileşmek, aynı döngüyü sürdürmeden önce durmayı ve seçimlerinin sorumluluğunu almayı gerektirir.
👉 Şimdi Randevu Alın