OTRA Psikoloji

Yunanca “saç” anlamına gelen thrix ve Latince “koparmak” anlamına gelen tillo kelimelerine, “dürtü” anlamındaki maniaeklenerek oluşan “Trikotillomani”, bir tür dürtü kontrol bozukluğudur. Bu terim ilk kez 1889 yılında Fransız dermatolog François Henri Hallopeau tarafından kullanılmıştır. Tıbbi terminolojiye 20. Yüzyılda yerleşmiştir.

Trikotillomani, bireyin kendi saçlarını veya vücut kıllarını tekrar eden bir şekilde çekme dürtüsü ve arzusuna karşı koyamamasıyla karakterize edilir. Bu davranış genellikle stres, kaygı, can sıkıntısı ya da gerilimle tetiklenir ve saç çekme işlemi kişiye kısa süreliğine bir rahatlama hissi verir. Başka bir tıbbi dermatolojik hastalığa bağlı değildir. DSM-5’e göre bu dürtüsel davranış, OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) başlığı altında sınıflandırılır. Beden-algı bozukluğundaki ya da diğer mental hastalıklardaki saç çekme davranışı ile karıştırılmamalıdır çünkü iki durumda da motivasyon farklıdır. Odaklı ve otomatik saç koparma olarak iki türde görülebilir. Odaklı saç koparan bir birey bu davranışı kaygılarının verdiği rahatsızlıktan kurtulmak ve rahatlamak için yaparken otomatik saç koparan kişi tamamen bilinçdışı ve istemsiz yapar.

Yaş fark etmeksizin gözlemlenebilmesine karşın genellikle ergenlik dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Çocukluk döneminde ebeveynlerinden gerekli duygusal destek ve kontrolü alamayan, bu sebeple duygularını düzenlemekte zorlanan bireylerde görülme ihtimali daha yüksektir. İki cinsiyeti eşit etkilese de klinik başvuruların çoğu kadınlar tarafından yapılmaktadır. 

Stres ve kaygının yanı sıra beyindeki serotonin (beynin dürtü kontrolünü sağlayan temel hormon) ve dopamin (ödül sistemini aktive eden hormon) dengesizlikleri de bu davranışla ilişkilendirilmiştir. Saç yolmak geçici olarak bireylerde rahatlama ve mutluluk sağladığı için dopamin reseptörlerinde dengesizlik yaratabilir. Böylelikle beyin tarafından olumlu bir deneyim gibi şartlanan saç yolma davranışının tekrar tekrar yapılması daha olası hale gelir.

Psikanalitik bir paradigmadan bakıldığında bu davranış Donald Winnicott’ın geçiş nesnesi ile ilişkilendirilebilir. Geçiş nesnesi, bir çocuğun annesinden ayrılma sürecinde geliştirdiği ilk “benim dışımda ama bana ait” dediği olgudur. Kendi dünyasını yavaş yavaş oluşturmaya çalışan çocuk bu nesnelerin yardımıyla kendini güvende hisseder. Geçiş nesnesi genelde battaniye, oyuncak ayı gibi somut nesnelerdir. Çocuk bu nesne aracılığıyla kendini yatıştırır ve annesinin yokluğunu telafi ederek duygusal kontrolü öğrenir. Geçiş nesnesinin bedene yönlendirilmesi Trikotillomaninin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Oyuncak ayısı yerine saçlarını çekerek duygularını yatıştırmayı öğrenen çocuk bu rahatsızlığı kolayca geliştirebilir. 

Vaka Analizi

12 yaşındaki bir kız çocuk, annesiyle birlikte son altı aydır yaşadığı saç dökülmesi şikâyetiyle hastaneye başvurdu. Annesi, bu sürecin ev içinde yaşanan bir aile çatışmasından sonra başladığını belirtti. Çocuk daha önce saç dökülmesi nedeniyle Alopecia Areata (AA) tanısı almış ve bazı ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılmış, ancak olumlu bir sonuç alınamamıştı.

Anne, kızının özellikle stresli ve gergin hissettiği anlarda saçlarını çekme ve saç derisiyle oynama isteğine karşı koyamadığını söyledi. Bu davranış saç dökülmesini daha da artırmış, çevresinde sık sık saç birikintileri fark edilmişti.

Yapılan dermatolojik muayenede saç tellerinde yaygın incelme, kırık ve kısa saçlar dikkat çekti. Deri altı veya hormonal bir neden saptanmadı. Daha ayrıntılı bir inceleme olan dermatoskopide ise saç tellerinin farklı uzunluklarda olduğu, uçlarının kırıldığı ve saçlı deride bazı siyah noktalar görüldü. Ancak klasik AA hastalarında beklenen bazı tipik bulgular (örneğin ünlem işareti görünümündeki saçlar) bu çocukta yoktu. Bütün bu gözlemler, kız çocuğunun Trikotillomani (saç yolma bozukluğu) yaşadığını ortaya koydu. 

Tedavi sürecinde hem psikolojik hem de biyolojik destek sağlandı. Hastaya kaygı bozukluklarında kullanılan bazı ilaçlar (doksapin, fluoksetin, pimozid ve N-asetilsistein) verildi. Aynı zamanda bir psikologdan destek alması sağlandı. Tedaviye düzenli devam eden çocukta altı ay içerisinde belirgin bir iyileşme görüldü. Saçlarında yeniden yoğunluk oluştu ve saç yolma davranışı azaldı.


İçinden çıkılmaz gibi gözükse de Trikotillomani de tedavisi olan bir dürtü bozukluğudur. Kişiye has ve çevresel etmenlere bağlı olarak ortaya çıkan bu durum yine kişiye has bir şekilde tedavi edilmelidir. Bu yolda ihtiyaç duyabileceğiniz her türlü yardıma OTRA’da erişebilirsiniz.


👉 Şimdi Randevu Alın

https://www.otrapsikoloji.com/iletisim

Hemen seansa başla!